AHISKA TÜRKLERİNDE DÜĞÜN MERASİMİ

12.12.2014 14:48

Düğün merasimi, Ahıska Türklerinin hayatında en tatlı sevinci, süsü ve en mutlu anları teşkil eder. Türklerin en hazin duyguları, en hafif duyguları, düğünde gerçekleşir. Toplum, kendi geçimini, hayat ışığının ebediliğini düğünde anar. Halk, kaygılarını ve acılarını düğünde giderir. Sonsuz saadete ve hoş düşüncelere düğünde yer vermeye çaba gösterir. Ahıska Türklerinin düğün merasiminin muhtelif dönemleri var. Antalya’da yaşayan Ahıska Türkleri arasında derlediğimiz düğün bilgileri şöyledir:

1. Kız saraflamax (kız beğenmek):

Evlendirilmesi düşünülen oğlan için ilk yapılacak iş, ona uygun bir kızbulmaktır. Akıldan geçen, tavsiye edilen veya göze çarpan kızlarsoruşturulur; kim olduğu öğrenilir,

beğenilir ve karar verilir. Bu ilkhazırlığa kız saraflama denir.

2. Elçilux: Beğebilip karar verilen

kız artık ailesinden istenmelidir. Buda âdete göre, iyi gün sayılan cuma akşamına denk getirilir. Oğlanın anası, babası veya yakın bir akrabası gider, ailesinden kızı ister. Buna elçilik denir.

3. Şerbet içme:

Yine bir Cuma akşamı oğlanın beş-altı yakınakrabası toplanıp gelir. İçki olmayan bir sofra açılır. Genel tanışma ve sohbetle beraber o toplantıda nişangünü tayin edilir.

4.Gelin görmeye getme:

Şerbetten sonra, düğün gününe kadar her haftanın cuma akşamı oğlanın anası ve babası gelini görmeye giderler.

5. Nişan değişme-urba götürme: Nişan değişmek

gerçekten de değiş tokuş şeklinde geçer. Oğlan tarafı kız için aldıklarını kız tarafına, kız tarafı oğlana aldıklarını oğlan tarafına verirler. Nişan merasimi küçük bir düğün

gibi geçer. Davul zurna çalınır, büyük sofra açılır. Nişandan sonra geline elbise götürmek merasimine urba ötürmek denir.

6. Kesim kesme:

Nişanlandıktan sonra bir cuma akşamı, oğlan tarafı, kız evine düğün gününü tayin

etmeye anıxlamaya ve düğün şartlarını kesmeye gelmesine kesim kesme denir. Düğün şartları başlık ve düğün masrafları olmak üzere iki kısımdan oluşur.

7. Davet:

Düğünden bir iki hafta önce, teklifa denilen davetçi, köy ahalisini düğüne davet eder. Davetli

olan herkes evden bu kişiye belirli bir bahşiş verirler ve düğünün hayırlı olmasını dilerler.

8. Qına yaxma:

Kına yakmak için oğlan tarafındanbirkaç kadın, kız evine gelir. Kendileriyle düğün için kına ve

birtakım hediyeler getirirler. Merasim,mani ve türkülerle süslenir.

9. Meslehet aşi:

Düğünden bir gün önce akşamüstü akrabalar meslehet aşına toplanırlar. Meslehet aşı hem

oğlan hem de kız evinde icra edilir.

10. Gelin çıxarma ve getürme:

Meslehet aşının ertesi günü düğün şenliği başlar. Gündüz gelip gidenlere

yemek verilir. İkindi olmadan, öğle zamanı kız evine davul-zurna ile gidilir

ve gelin alındıktan sonra düğün yapılır.

Ahıskalılar şöyle anlatırlar: “Bir gelin

başıni yaxanmiş de daraneyirmiş. Birden

içeri qayni girmiş. Neki qayni gelini başi

açux gördi diye gelin Allah’a yavralmiş

ki, Allah’ım ne olur beni bir quş et,

qaynım saçımi gördi. Allah da onun sesini

duyiyer, dilegini qabul ediyer! Gelin quş

olup uçiyer! Aşindi gene o quş vardur.

Hep emzüremedigi çocuğuna sesleneyir:

Yusuf, Yusuf gel seni emdüreyim/Yusuf,

Yusuf gel seni emdüreyim.

Ninni

Küknarın dali qurusun,

Dibine balta vurulsun,

Benim balam onda qurunsun

Nenni de balam nenni.

Maniler

Ağlarım ağlar kimi,

Derdim var dağlar kimi,

Sürüldüm sürgün oldum,

Verana bağlar kimi.

 

Gögde gögerçin ağlar,

Havada laçin ağlar,

Vatan yadıma düşende

Başımda saçim ağlar.

Beyza CAN-Hilal Gökçe KAHRİMAN

∗ Bu yazı, TÜBİTAK tarafından düzenlenen bir proje yarışması
çerçevesinde hazırlanan ve “Kafkasların uyuyan sorunu: Sürgünlerin
gölgesinde kalan Ahıska Türklerinin vatanlarına dönüş sürecinde
yaşadıkları siyasî, sosyal ve ekonomik sorunların Türkiye’deki
yansıması ve Antalya’daki Ahıskalıların bu sürece katkısı” başlığını
taşıyan çalışmadan alınmıştır.