AHISKALI GENÇLERE SESLENİŞ

15.05.2014 02:41

Sevgili ahıskalı gençler! Bu yazıyı yazmaktaki amacım size kalbimden ve gönlümden kopanları tüm samimiyetimle anlatmaktır. İsmimi açıklamak istemiyorum, çünkü bunun bir reklam olduğunu, reklam için yazıldığını düşünenler olabilir. Okuyanlar tarafından böyle yanlış şekilde anlaşılmaması için ismimi gizli tutmak istiyorum.

Ben tıp fakültesi son sınıf öğrencisi, bir doktor adayıyım.Neticede ben de ahıskalı bir genç olarak tıp fakültesine başladığım zaman, gözlemlerimden ve izlenimlerimden de yola çıkarak kendi kendime şöyle düşündüm ve bir karar aldım; Eğer ben tıp fakültesi öğrencisiysem gelecekte eğitimimi tamamlayıp devlet veya özel sağlık kuruluşlarından birinde çalışacağım. Sağlık konusunda dahil olacağım bu kuruluşlarda Ahıska Türkleri’ne sağlık konusunda elimden gelen yardımı ve hatta fazlasını yapmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Bu kararı aldıktan sonra ilerleyen zaman itibariyle öyle durumlarla karşılaşıyordum ki, tam bir dram hikayesi. Birkaç örnek verecek olursak şöyle ki: İki kızı sakat, beş parasız, kocası kaçak olarak düşük maaşa çalışan ahıskalı bir anne. Son çare diyerek elindeki avucundaki son parasıyla çocuğunu alıp Türkiye’ye gelen bir baba ve daha niceleri.

Kimisinin muayene olmaya, kimisinin hastanede yatmaya,kimisinin ameliyat olmaya, kimisinin de ilaç almaya bile parası yok. Kimisi de kandırılarak elindeki bütün parası alınmış içler acısı durumda. Ahıskalı anneler gördüm gözü yaşlı, çocuğunun perişan durumunu izlemekle yetinen. Kimisi evlat sahibi olmak için gelmiş buralara ama öyle rakamlar isteniyor ki kendilerinden, bunu karşılayabilmeleri imkansız. Kiminin parası vardı ama yol göstereni, anlatanı yoktu.

Elimden geldiği kadar bulunduğum şehirde ahıskalı genç öğrenci arkadaşlarımın sağlık konusunda mağdur kalmamaları için uğraştım. Beni en çok üzen olay ise şu ki bu insanları sahiplenecek bir devlet yoktu. Her yerde yabancı muamelesi görüyorlardı. Hatta Türkiye’de bile bir çok yerlerde bu insanları tanımıyorlar ve yabancı görüyorlardı. Bu insanlara yardımcı olabilmek için baş vurmadığım, gitmediğim sağlık kuruluşu, dernek, vakıf, kamu ve devlet daireleri bırakmadım. Kimi zaman isteğimiz onaylandı dışarıya sevinç çığlıkları atarak, birbirimize sarılarak çıktık, kimi zaman ise hüzünlü şekilde. Kimi zaman kovularak, kimi zaman bizim çıkmamız beklenilmeden yaka paça dışarı atıldık. Kimi zaman karşımda anlayışsız bir memur gördüm, kimi zaman vicdanını paraya satan insanlar, kimi zaman diktatör gibi şahıslar gördüm bu yerlerde. Bu insanlara yardım ederken hiç gocunmadım hiç yorulmadım. Gerektiğinde evimde misafir ettim, yerde yattım. Evimde yer bulamıyınca arkadaşalarımda kaldım. Orda da yer bulamıyınca hastane ve ya mescide gittim yatmaya.

Kızını son anda sakat kalmaktan birlikte kurtardığımız o annenin yüzündeki mutluluk,eline yılların hasreti sonrası çocuğunu alan babanın sevincini gördüğümde, yatmaya yer olmayınca gittiğim hastanedeki o sert iskemle dünyanın en huzurlu yatağı olmuştu bir anda bana. Gerektiğinde cebimdeki paramı koydum ortaya parasız kaldım, gerektiğinde telefonumu sattım telefonsuz kaldım, doğalgaz parasını verdim soğuk evde oturdum.

Bunları yaparken Allah’ıma bin şükür her zaman karnımı doyuracak nimeti başımı sokacak bir çatıyı nasib etti bana yaradanım. İnanın bu yazıyı yazarken bile şu anda cebimde sadece 5 TL var. Bunları yapmaktaki düşüncem şuydu. Şayet ben bu halkın bir bireyi, genç bir bireyi olarak bu halka sahip çıkmazsam kim çıkacak?. Bu millete, bu milletin bir bireyi olarak ilk ben sahip çıkmalıyım diye düşündüm hep. Belki bugüne kadar bu yardımları yaptığım çok az insan arıyor veya soruyor beni ama olsun onlar benim halkımın insanı. Benim amacım sahipsiz, vatansız dünyanın dört bir yanına savrulmuş bu milletin yüreklerindeki o büyük yangına birazcık da olsa su serpmektir . Allah nasip ederse bundan sonra da bunu yapacağım. Tek hayalim ve tek hedefim

var. O da; bu dünyadan göçmeden Ahıska’da bir ev sahibi olmak ve halkımın orada huzur içinde yaşadığını görmektir.

Bu yazıyı yazmaktaki ikinci amacım Ahıskalı Gençlere seslenmektir. Hangi bölümde okuyorsanız o bölümün avatajlarını milletimize sunun. Örneğin hukuk fakültesinde okuyanlar şu ikamet teskeresi, çalışma izni ve vatandaşlık meselesi için uğraşabilirler. Son sözüm şu ki; ola gençler nerde olursaz olun şu bizim veteni, şu bizim şennigi unutmayın ne olur. Gelecek nesillere vatan toprağı brakarak bu dünayadan göçmek dileğiyle.

En içten sevgi ve saygılarımla... 

(Duygularını satırlara dökerek bize alınması gereken çok büyük bir mesaj gönderen kardeşimize ve bu yazıyı düzenleyen arkadaşımız Bayram İsmailoğlu en kalbi şükranlarımızı sunuyoruz)